Paraoxonase-1 192 enzyme polymorphism in non-syndromic clefting: in patients and parents
Orofasyal yarıkların büyük çoğunluğu genellikle nonsendromiktir ve iki farklı gruba ayrılabilir: yarık damak ile birlikte veya olmaksızın yarık dudak ve sadece yarık damak. Her ikisinin de genetik komponentleri oldukça karmaşıktır, ayrıca çevresel faktörler de palatogenezde etkilidir ve bir genin ve...
Saved in:
Published in: | Journal of cell and molecular biology Vol. 7; no. 1; pp. 67 - 74 |
---|---|
Main Authors: | , , , , , , , , |
Format: | Journal Article |
Language: | English |
Published: |
Haliç Üniversitesi
2008
|
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Orofasyal yarıkların büyük çoğunluğu genellikle nonsendromiktir ve iki farklı gruba ayrılabilir: yarık damak
ile birlikte veya olmaksızın yarık dudak ve sadece yarık damak. Her ikisinin de genetik komponentleri oldukça
karmaşıktır, ayrıca çevresel faktörler de palatogenezde etkilidir ve bir genin veya lokusun izole edilmesi oldukça zordur. Özellikle epitelyal- mezenkim transformasyonu damak bütünlüğünün
sağlanmasında kritik bir olaydır. Damak formasyonunda, apoptoz birbirine karşılıklı gelen epitelin düzgün
damak yapısını oluşturmasını sağlamak için yapışmayı ve dokunmayı artırır. Apoptoz, vücutta gelişim
sırasında organelleri şekillendirmek için önemlidir. Damak formasyonunda oksidatif stresin epitelyal apoptoza
neden olabileceğini ileri sürmekteyiz. Reaktif oksijen ürünlerinin üretimi ile ve hücre içi antioksidatif
enzimlerin ve hücre dışı antioksidatif mekanizmaların aşılması ile oksidatif stres meydana gelir. Aşırı oksidatif
stres hücrede peroksidatif hasar oluşturur ve hücre fonksiyonunu değiştirerek patolojik etkilere neden
olur. Paraoksonaz enzimi antioksidatif mekanizmada etkili bir serum enzimidir.
Bu çalışmamızda oksidatif stres ve yarık dudak/damak palatogenezinde ilişkisini ve bu süreçte paraoksonaz
gen polimorfizminin rolünü açıklamayı amaçladık. Bu çalışmaya dahil edilen vakalar Şişli Etfal Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Cerrahi Kliniğine Ağustos 2004 ile Ocak 2006 arasında
başvuran hastaların tıbbi kayıtlarından alındı. 50 sendromik olmayan yarık dudak ve damaklı hasta ve aileleri
incelendi. Kan örnekleri EDTA'lı tüplere alındıktan sonra DNA, lökositlerin SDA amonyum asetat lizisi
ile ekstraksiyonu ve etanol presipitasyonu ile hazırlandı. PON1 genotipleri daha önce yayınlanmış protokollere
göre PCR uygulamasını takiben belirlendi. Furlong (1989) tarafından uygulanan yönteme göre serumda
Paraoksonaz aktivitesi araştırıldı. Sendromik olmayan yarık dudak ve damaklı hastalarda ve kontrol
gruplarında PON-1 192 gen polimorfizminin sıklığını araştırdık.
Most orofacial clefts are nonsyndromic, isolated defects, and are classified into two groups: cleft lip (CL)
with or without cleft palate and cleft palate (CP) only. Both are genetically complex traits, the genetic cause
is stil elusive, it is genetically complex and enviromental factors are also responsible for the pathogenesis.
Epithelial transformation to mesenchyme is an important event during the process of palatogenesis. Specifically,
epithelial-mesenchymal transformation is thought to be critical for the disappearance of the seam and
mesenchymal confluence. In palate formation, apoptosis is thought to facilitate adherence, or touching, of
the opposing epithelium to form a seam. Apoptosis is important to sculpt the organelles in the body during
development. We hypothesize that oxidative stress promotes epithelial cell apoptosis during palate formation.
Oxidative stress occurs when the production of reactive oxygen species (ROS), including free radicals,
exceeds the handling capability of intracellular antioxidant enzymes and extracellular antioxidant defenses.
Excessive oxidative stress leads to peroxidative damage to cells, altered cellular function, and pathologic
effects. Paraoxonase (PON) is a serum enzyme that is associated with antioxidant mechanism. We aim to
determine the prevalance of the PON-1 192 polymorphisms in the patients and control groups. All cases
included in this study are from the medical records of the Plastic, Reconstructive and Esthetic Clinic of Sisli
Etfal Research and Training Hospital from August 2004 to January 2006. 50 nonsyndromic CL and CP cases
and parent were analyzed. Blood specimens were collected in tubes containing EDTA, and DNA was prepared
from leucoycte pellet by SDS lysis ammonium acetate extraction and ethanol precipitation. PON-1
genotypes were determined following PCR according to previously published protocols. Paraoxonase activities
was measured according to Furlong et al. (1989). We evaluated the frequencies of polymorphisms of the
PON1-192 gene in nonsyndromic cleft lip and cleft palate patients and in matched control subjects. |
---|---|
Bibliography: | TTAR |
ISSN: | 1303-3646 |