Büyük Ortadoğu projesi bağlamında Hindistan ile Ortadoğu arasındaki tarihi bağlar ve güncel ilişkiler
Ortadoğu, jeopolitik bir kavram olarak XIX. yüzyılın sonlarına doğru belirginleşmeye başlamış ve daha çok Osmanlı hâkimiyeti altındaki bölgelerle İran ve Afganistan'ı içine alan sahayı ifade etmiştir. Bu alan, günümüzde çeşitli bölge ve alt bölgeleri de içine alacak şekilde Kuzey Afrika'da...
Saved in:
Published in: | Gazi Akademik Bakış Vol. 2; no. 3; pp. 65 - 80 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Journal Article |
Language: | Turkish |
Published: |
Gazi Üniversitesi
2008
|
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Ortadoğu, jeopolitik bir kavram olarak XIX. yüzyılın sonlarına doğru belirginleşmeye
başlamış ve daha çok Osmanlı hâkimiyeti altındaki bölgelerle İran ve Afganistan'ı
içine alan sahayı ifade etmiştir. Bu alan, günümüzde çeşitli bölge ve alt bölgeleri de içine
alacak şekilde Kuzey Afrika'dan İran Körfezi'ne, Ege kıyılarından Çin sınırlarına kadar
genişletilmek istenmekte ve nüfusun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bu bölgede
yaşayan halkların hayatında bir takım köklü değişiklikler yapılması öngörülmektedir.
11 Eylül 2001 saldırısından sonra "Genişletilmiş" ya da "Büyük Ortadoğu Projesi" adı
altında fiilen gerçekleştirilmeye başlanan bu değişiklikler sonucunda ABD, petrol ve diğer
enerji kaynaklarını kontrol altına almayı, İsrail'in güvenliğini sağlamayı ve küresel terör
olgusunun zararlarını asgariye indirmeyi hedeflemektedir. Bunun için de son iki bin yıllık
süreç içerisinde yaşanan ve daha çok, farklı değerler etrafında oluşturulmuş iki değişik hayat
tarzının çatışmasını ifade eden tarihi Doğu-Batı mücadelesinde yeni bir safha açılmıştır.
Bu bağlamda Türkiye ve İran gibi bölge ülkeleri yanında ilkçağlardan bu yana bölgeyle
çok yönlü bir ilişki ağına sahip bulunan ve son on yılda hızlı bir kalkınma sürecine girerek
Ortadoğu'da zuhur eden gelişmelere müdahil olmak isteyen Hindistan büyük bir önem
kazanmaktadır.
Hızla artan nüfus yapısı içerisinde sayıları iki yüz milyonu aşan İslam ahali ile
Hindistan bir doğu ülkesi olduğu kadar aynı zamanda bir İslam ülkesi olma hüviyetine de
sahiptir. Bir başka deyişle Hint toplumunun en azından bir bölümü Ortadoğu halklarıyla
bir bütünün parçaları olduğuna inanmaktadır. Dolayısıyla tarihi bağları ve güncel ilişkileri
Hindistan'ı Ortadoğu ülkeleriyle ortak hareket etmeye zorlarken bu ülke, bütün çabalarına
rağmen bölgede ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa gibi etkin bir role sahip olamamaktadır.
Bunun sebeplerini ve Hindistan'ın gelecekte bölge ülkelerine dönük politikalarının temellerini
tespit edebilmek için Hintlilerin tarihte, bilhassa son yüzyılda bölgeyle olan ilişkilerine
bakmak gerekmektedir.
The notion Middle East started to settle towards the end of the XIX century, and
implied mostly the regions under the Ottoman rule, as well as Iran and Afghanistan. This
area is nowadays to expand to include many regions and sub-regions from the North Africa
to the Persian Gulf and from the Aegean shores to the Chinese border, together with some
political designs aiming at many radical changes in life of peoples of the region, most of
whom are Muslims. In the aftermath of the September 11, 2201, the US plans to control
petrol and other energy sources, to provide security for Israel, and to minimize harms of
global terror, in the context of these changes under the name "Expanded" or "Greater Middle
East Project", which is actively going on. Thus, there started a new phase in the East-West
conflict, which has lasted in a process for the last two millenniums, and which means clash
of two different life styles formed around different values. In this term, besides of the regional
powers like Turkey and Iran, another country having a sophisticated net of relations with
the region from the ancient times on, and exhibiting a rapid and continuous development in
the last years, namely India has also started to gain importance in its strategy of interfering
events in Middle East.
India is an oriental country, as well as an Islamic one, with its Muslim population
of more than two hundred millions. In other words, at least a significant part of the Indian
society believes to be part of a whole with the peoples of Middle East. Thus, its historical links
and current relationships forces India to act commonly with Middle East countries, but the
New Delhi government cannot be influential in the region as in the cases of USA, Russia,
Britain and France, in spite of its all efforts. One should have a glance at relationships of
India with Middle East, especially in new ages, in order to extract reasons of this situation
and fundaments of future policies of India regarding countries of this region. |
---|---|
Bibliography: | TSOS |
ISSN: | 1307-9778 |