Omurga cerrahisinde intraoperatif nörofizyolojik monitörizasyon: Gazi Tıp deneyimi

Geçmiş bilgiler: Omurga cerrahisi sonrasında % 1 ile % 3,5 oranında geçici ya da kalıcı nörolojik hasar gelişebilmektedir. Gelişmiş merkezlerde, bu komplikasyonları önlemek veya azaltmak amacıyla cerrahi sırasında intraoperatif nörofizyolojik monitörizasyon (İONM) teknikleri kullanılarak sürekli bir...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Journal of Turkish Spinal Surgery Vol. 21; no. 1; pp. 49 - 58
Main Authors: ERDOĞAN, Zeynep, ERDEN, Zeynep, ÖZTÜRK, Gökhan Tuna, SULUOVA, Fatih, ZİNNUROĞLU, Murat, GÜNGÖR, İrfan, TEZEL, Tolga, ALTUN, Necdet Şükrü, ŞENKÖYLÜ, Alğaslan, BEYAZOVA, Mehmet, ORUÇOĞLU, Nurdan
Format: Journal Article
Language:Turkish
Published: Türk Omurga Cerrahisi Derneği 2010
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Geçmiş bilgiler: Omurga cerrahisi sonrasında % 1 ile % 3,5 oranında geçici ya da kalıcı nörolojik hasar gelişebilmektedir. Gelişmiş merkezlerde, bu komplikasyonları önlemek veya azaltmak amacıyla cerrahi sırasında intraoperatif nörofizyolojik monitörizasyon (İONM) teknikleri kullanılarak sürekli bir izlem yapılmaktadır. Çalışmanın amacı: Bu makalede Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi (GÜTF) Hastanesi'nde omurga cerrahisi sırasında uygulanmaya başlanan İONM'un erken sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal-Metot: Ameliyat öncesinde ve gerektikçe ameliyat sırasında İONM cihazı (Nicolet CR Endeavor ) ile kayıt alınmıştır. Bu amaçla hem dört ekstremitede tibial ve median sinirler uyarılarak saçlı deri üzerinden somatosensoriyel uyarılmış potansiyelleri, hem de transkraniyal elektriksel uyarım ile dört ekstremiteden motor uyarılmış potansiyelleri kaydetmek üzere ayrı ayrı paneller oluşturulmuştur. Periferik sinir stimülasyonu için yüzeysel, kas kayıtları için iğne, saçlı deri üzerinde ise tirbuşon tip elektrotlar kullanılmıştır. 39 olgunun operasyonu sırasında multimodal spinal kord monitörizasyonu uygulanmıştır. İlk iki uygulamada ortaya çıkan teknik zorluklar ve seçilen anestezi yöntemi nedeniyle kayıt alınamamıştır. Sonuçlar: Daha sonraki olgularda başarılı izlem genellikle sağlanmıştır. 10 olguda operasyon sırasında kayıtlarda başlangıçtakine göre bozulma izlenmesi üzerine operasyon ve anestezi ekipleri ile durum gözden geçirilmiştir. Bu olguların sekizinde potansiyeller ameliyat sırasında düzelmiştir. Potansiyel kaydı ameliyat sırasında düzelen olguların birinde ve düzelmeyen iki olgudan birinde postoperatif nörolojik defisit olduğu belirlenmiştir. Çıkarımlar: Bu araştırmada, uygulanmasında birçok güçlük ve belirsizlik taşıyan 'Stagnara Uyandırma Testi' yerine intraoperatif nörofizyolojik monitörizasyon teknikleri kullanılarak ameliyat sırasında oluşabilecek geri dönüşümsüz sinir hasarlarının önlenmesi hedeflenmiştir. Altıncı olgudan itibaren Stagnara Uyandırma Testi'nin uygulanmasından vazgeçilmiştir. 39 hastadan oluşan Gazi Tıp deneyimi sürecinde, optimal intraoperatif nörofizyolojik monitörizasyon gerçekleştirebilmenin cerrahi, anesteziyoloji ve monitörizasyon ekiplerinin uygun işbirliğine bağlı olduğu gözlenmiştir. Background Data: Permanent or transient neurological impairments are reported with a requency of 1 % and 3.5 % after spinal surgeries. In modern spine surgery units, ntraoperative neurophysiological monitoring IONM) techniques are used during the operation to prevent or minimize complications. Purpose: In this article, early results of the ONM which has been initiated in Gazi University Medical Faculty are reviewed. Material-Methods: Recordings were obtained (Nicolet CR Endeavor) before the operation and as necessary during the operation. Templates were developed for recording both motor evoked potentials from the extremities in response to transcranial electrical stimulation and also the somatosensorial evoked potentials from the scalp in response to bilateral tibial and median nerve stimulation. Surface electrodes were used for stimulating the peripheral nerves, needle electrodes were used for recording from the muscles and cork-screw electrodes were preferred over the scalp. Multimodal spinal cord monitoring was performed during surgery of 39 cases. No responses could be elicited in the first two cases due to technical difficulties and inappropriate anesthetic agents. Neurohysiological monitoring was generally succesful in the subsequent cases. Results: In 10 cases it was necessary to alert the surgery and anaesthesia teams due to significant response changes and the situation of each case was reevaluated jointly. In 8 of these cases, the response changes were reversed completely during the surgery. Postoperative neurological deficits occured in one of these cases in whom the responses recovered during the surgery and in one of the two cases in whom the motor evoked potentials did not recover at all. Conclusion: By implementing the neurophysiological monitoring techniques to replace the Stagnara Wake-up test which carries several pitfalls and uncertinities, this study aimed to prevent irreversible neural injuries which may develop during spinal surgery. Stagnara Wake-up test was abandoned after the initial five cases. We conclude that optimal intraoperative neurophysiological monitoring can be achieved only by appropriate collaboration between the surgery, anaesthesia and the neurophysiological monitoring teams.
Bibliography:TTIP
ISSN:1301-0336