Başlıca Enflasyon Teorileri ve 1980’li Yıllarda Türkiye’De Enflasyon

Enflasyon, fiyatların genel düzeyinin hızlı ve devamlı yükselmesine denir. Enflasyon, ekonomik yaya ve içinde bulunduğu koşullara göre çeşitli kaynaklardan doğmaktadır. Çalışmarazda genelde enflasyonun nedenleri, çeşitleri, önleyloi tedbirlerin' Türkiye'de enTlenYennn nedenleri ve uygulanm...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Uslu, Enver
Format: Dissertation
Language:Turkish
Published: ProQuest Dissertations & Theses 01-01-1993
Subjects:
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Enflasyon, fiyatların genel düzeyinin hızlı ve devamlı yükselmesine denir. Enflasyon, ekonomik yaya ve içinde bulunduğu koşullara göre çeşitli kaynaklardan doğmaktadır. Çalışmarazda genelde enflasyonun nedenleri, çeşitleri, önleyloi tedbirlerin' Türkiye'de enTlenYennn nedenleri ve uygulanması gereken antienflasyonist politikalar üzerinde durulmuştur. Enflroyonla ilgili klasiklerin görüşü miktar teorisi ile özetlenmektedir. Tüm klasiklerin fikir birliği içinde bulundukları blr miktar teorisi mevcut olmamakla beraber, miktar teorisi varsayalarında. paraıiktari ile fiyatlar genel düzeyi arasındaki ilişki ortak nokta olarak belirlenmiştir. Miktar teorielat en açık ve net olarak Irwing fieher'in kurduğu mibadete denklemi (MV.TE) ile Cambridge'in nakit balansları (gelir) (M.k.pt) yaklaşımları açıklamıştır. Madele denkletainde paranın miktarı ile fiyatların genel düzeyi e.rasinda dogruden'bir ilişkinin olduğu sürülmektedir. Mir+FT biçiminde deaklemin bir toplam talep teorisi ve fiyatlar genel düzeyindeki dalgalanmaları aşıkların bir arap olabilmesi işin bazı varsarmların yapılmış' gerekmektedir. Yoksa, yalın haliyle möbedel, denkleral bir özdeşlikten öte gidemez. Klasik iktisatşılar parayı gerçek olayların yüzünü örten bir peşe ve reel mal ve hizmetlerin degişimini seglayan bir araç, olarak tanımlarlar. Para bu sitemde sadece bir değişim aracı olarak talep edilmekte ve ekonominin reel degişkenlerini etkilenez. Başka deyişle para talebinde modern talana* bir spekUlasyon gUdUaU mevcut olmayıp, para yalnızca işlem güdüsg için talep eldilmektedir. Bu durumda eline para gegen bir kimse için bir tok kullanım yeri olup, o da daha fazla mal ve hizmet satın almak, yani harcama yapmaktır. Klagiklerin bir başka varmayı mı da paranın dolaşım hızıdır, Yani ;aranın elden ele devir sayısını ogsterir. Bunalan göre paranın dolaşım hızı kısa dönemde değişme göstermeyen sosyal, kültürel ve kurumsal faktörlere bağlıdır. Bu nedenle paranın dolaşım hızı sabit kabul edilmektedir. Başka bir deyişle paranın dolaşım hızı para miktarından etkilenmez. Mlibadele denklemi nin sol tarafı (UY) toplam harcama akımınındır. Çünkü (V) sabit olduğundan (UV) yi belirleyen ana faktör (U) para miktarıdır. Bu durumda (Mair) ifadesi (M) para arzınut artışın ya da azalışına göre değir oektir. Mübadele denklemin sağ taraihndaki (PP) ifadesi ise toplam geliri gösterir. Buradaki (T) sabittir. (P) fiyatların genel seviyesi ise (B) para miktarına göre aynı yönde Değişme gösterir. Klasik gUrUş, tam rekabet şartları altında tam istihdam ve Uretim seviyesine görünmeyen el yardımıyla (ekonominin kendi lçael yapısıyla) otomatikman ulaşılır. Başka bir ifadeyle her arz kendi talebini yaratır. Model azalan veriminr kanuna göre çalışır. örnegin emek dışında diğer Uretlm faktörlerinin sabit varsayan altında (D°, T°, K°) emek anı ve talebi dengesi oluşur. Para araındaki artış ekonomide toplam arz sabit olduğundan, fiyatları ylikeeltir. Başka deyişle artan para ara toplam harcamaları artırır. Ekonomi tam istihdam ve üretim seviyesinin olduğundan artan harcamalar doğrudan fiyatların genel düzeyini artırır. Parayı ekonominin reel değişkenlerini etkilemeyen nötr bir araç olarak gören klasiklerin aksine olarak Lynes, paranın ekonomide mal sonuçlar doğurabilecek!' kanısındadır. Ayrıca Beyne., paranın muamele gUdtbal dışında ihtiyat ve spekUlasyon gUdUeUyle de talep edileceğini kabul etmiştir. Paranın dolaşım hızının da sabit olmadığını adylealgtir. Bara arta ile toplam harcamalar arasındaki doğrudan ilişkiyi reddetmektedir. Böyle artan para anti doğrudan doğruya fiyatları arttıramaz. Buna karşılık &unu, para ara artışının herzaman fiyatları artaramayacatun söylemesiyle de, klasiklerden ayrıleaştır. Koynes'a göre, para arzu artığında, eğer ekonomi Likidite tuzağında değilse, ancak yatırımları ve tüketimi artırmaktadır. Likidite tuzağı söz konusu ise, para ara artışı faiz oranına dügUrecediğinde, haroamalarda bir artış söz konusu olmayacaktır.
ISBN:9798519107860