Koroner arter hastalığı tanı ve yönetiminde nükleer kardiyoloji
Koroner arter hastalığı (KAH) ateroskleroz nedeni ile ileri evrede miyokard infarktüsü veya ölüm ile sonuçlanabilen, koroner arterlerin daralması veya tıkanmasıdır. KAH’nin tam olarak değerlendirilmesi için hem anatomik hem de fonksiyonel bilgiye ihtiyaç vardır. Anatomik ve fonksiyonel görüntüleme s...
Saved in:
Published in: | Nükleer tıp seminerleri (Online) Vol. 4; no. 2; pp. 80 - 95 |
---|---|
Main Authors: | , |
Format: | Journal Article |
Language: | Turkish |
Published: |
Nükleer Tıp Derneği
2018
|
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Koroner arter hastalığı (KAH) ateroskleroz nedeni ile ileri
evrede miyokard infarktüsü veya ölüm ile sonuçlanabilen,
koroner arterlerin daralması veya tıkanmasıdır. KAH’nin
tam olarak değerlendirilmesi için hem anatomik hem de
fonksiyonel bilgiye ihtiyaç vardır. Anatomik ve fonksiyonel
görüntüleme seçiminde klinik senaryo sıklıkla belirleyici
faktördür. Anatomik görüntüleme en çok asemptomatik veya
düşük riskli olgularda hastalığı dışlamada yardımcı iken,
fonksiyonel değerlendirme daha çok semptomatik hastalarda
önemlidir. Fonksiyonel görüntüleme yöntemlerinden miyokard
perfüzyon sintigrafisi (MPS), yüksek tanısal doğruluğu ve kanıt
düzeyi ile risk belirleme ve sonraki uygulamalar için hasta
seçiminde yol gösterici olması nedeni ile en sık kullanılan
yöntemlerdendir. Normal MPS bulguları hemodinamik
anlamlı koroner arter darlığı ve klinik anlamlı hastalığın
olmadığının güçlü bir göstergesidir. Diğer bir nükleer
kardiyolojik yöntem ise, kantitatif miyokardiyal kan akımı,
koroner akım rezervi ve canlılık konularında ek bilgi sağlayan
kardiyak pozitron emisyon tomografisidir (PET). Kardiyak
“tek foton bigisayarlı tomografisi” ve PET görüntülemenin,
bilgisayarlı tomografi ile kombinasyonu özellikle özgüllükte
iyileşmeye neden olarak incelemenin tanısal doğruluğunu
artırmakta ve tam değerlendirme yapılamayan hasta sayısını
azaltmaktadır. Yakın zamanda geliştirilen PET/manyetik
rezonans (MR) hibrit görüntülemenin, MR bileşeninin
iyonizan radyasyon içermemesinin yanında, yumuşak doku ve
plak biyolojisi hakkında bilgi sağlama gibi avantajları vardır.
Radyofarmasötik, donanım, yazılım ve klinik uygulamalardaki
yeni gelişmeler nükleer kardiyoloji yöntemlerinin KAH’de
tanı, takip ve tedavi planlamasında daha sık kullanılması
konusunda ümit vericidir. KAH, akut miyokard infarktüsü
ve ani kardiyak ölümlerden korunabilmek için, yeni kuşak görüntüleme teknikleri arasında subklinik koroner arter
aterosklerozunu tespit edebilecek, paradigma değişikliğine
yol açan bir perspektif yönelimi gerekmektedir. Bu derlemede
KAH tanı ve yönetiminde güncel kılavuzlar eşliğinde nükleer
kardiyolojik yöntemlerin önemi ve uygulama alanları tartışıldı. |
---|---|
ISSN: | 2149-6447 |
DOI: | 10.4274/nts.012 |