Kemalpaşazâde’nin Er-Risâle Fî İstihsâni’l-İsti’câr Alâ Ta‘Lîmi’l-Kur’ân adlı risalesi: Tahlil ve çeviri

İki yüzün üzerinde ilmî eser miras bırakan Osmanlı âlimi Kemalpaşazâde, günümüz akademik makaleler mesabesinde kabul edebileceğimiz birçok önemli risalenin de müellifidir. Kemalpaşazâde’nin risaleleri Resâil-i İbn Kemâl adıyla Ahmet Cevdet tarafından neşredilmiştir. Mezkûr risalelerden birisi de müe...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Kocaeli İlahiyat Dergisi Vol. 4; no. 1; pp. 179 - 196
Main Author: Orazov,Orazsahet
Format: Journal Article
Language:Turkish
Published: Kocaeli Üniversitesi 01-01-2020
Subjects:
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:İki yüzün üzerinde ilmî eser miras bırakan Osmanlı âlimi Kemalpaşazâde, günümüz akademik makaleler mesabesinde kabul edebileceğimiz birçok önemli risalenin de müellifidir. Kemalpaşazâde’nin risaleleri Resâil-i İbn Kemâl adıyla Ahmet Cevdet tarafından neşredilmiştir. Mezkûr risalelerden birisi de müellifin dönemin aktüel konularından birisini ele alan er-Risâle fî istihsâni’l-isti’câr alâ ta‘lîli’l-Kur’ân adlı çalışmasıdır. Risalede Kur’ân-ı Kerim öğretiminin ücret karşılığı yapılıp yapılamayacağı konusu gündeme getirilmektedir. Bu bağlamda müezzinlik ve imamlık konusuna da değinilmektedir. Kemalpaşazâde konuyla ilgili görüşlerden bahsederken sadece Hanefi kaynakları esas almış, risalede ulaşmak istediği sonuç diğer mezheplerin görüşleriyle benzerlik arz etmesine rağmen, kendilerinden bahsetmemiştir. Kemalpaşazâde’nin risaleyi, dönemindeki insanların dini konulardaki duyarlılıklarının gevşemesi, bu nedenle ifası ibadet olan Kur’ân eğitiminin ücret karşılığı dahi olsa tedris edilerek korunmasının gerektiği düşüncesiyle kaleme aldığı anlaşılmaktadır. Çalışmada risalenin tahlilinin yanı sıra, çevirisiyle beraber, Arapçası harekelenerek ve gerek çeviri gerekse Arapça metnin izaha muhtaç yerleri alıntılandığı kaynaklardan desteklenerek belirtilmeye gayret gösterilmiştir. Çalışmanın hem bir eserin Türkçemize kazandırılması hem de eser bağlamında oluşan kimi bilgilerin gündeme getirilmesi bakımından faydalı olacağı düşünülmektedir.