Memlük Emiri Yeşbek min Mehdî es-Seyfî ve Kurucu İmamların Biyografilerine Dair Çalışması
Memlükler, İslam topraklarının kalbi Mekke ve Medine şehirleri de dahil olmak üzere Hicaz, Mısır ve bilâd-ı Şâm’a hâkim olmuş önemli bir Müslüman Türk devletidir. Mısır ve Suriye, miladi 10. asırdan 12. asrın sonlarına kadar (909-1171), Şiî düşünceyi devletin resmi mezhebi olarak benimseyen Fâtımî h...
Saved in:
Published in: | İslam hukuku araştırmaları dergisi (Online) no. 42; pp. 167 - 190 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Journal Article |
Language: | Arabic |
Published: |
Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı
01-12-2023
|
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Memlükler, İslam topraklarının kalbi Mekke ve Medine şehirleri de dahil olmak üzere Hicaz, Mısır ve bilâd-ı Şâm’a hâkim olmuş önemli bir Müslüman Türk devletidir. Mısır ve Suriye, miladi 10. asırdan 12. asrın sonlarına kadar (909-1171), Şiî düşünceyi devletin resmi mezhebi olarak benimseyen Fâtımî hakimiyeti altında hayat sürmüştür. Halk tarafında ise Sünnî inancı büyük oranda serbest bırakılmış ve zorlama yoluna gidilmemiştir. Fâtımî yönetimi sona erdikten sonra ise anılan bölgelerde iki büyük güç, Eyyûbî ve Memlük devletleri, iktidarı ellerinde bulundurmuştur. Asker kökenli devlet adamlarının yönetimi ile diğer Müslüman devletlerden ayrışan Memlükler, ilim erbabına büyük imkanlar tanımışlardır. Dini ilimlerin tamamına gösterilen bu ihtimamın içerisinde fıkıh ilmi ve fakihler de kendilerine yeterince yer bulmuşlardır. Yönetim şeklinin dışında değişen diğer nokta, idari kanatta da Şiî düşüncenin yerini Sünnî düşüncenin alması olmuştur. Fıkıh ilminin alanı olan ameli konularda yine Sünnî olan Hanefîlik ve Şâfiîlik etkin bir konuma sahip olmuştur. Ancak vakıa, diğer Sünnî mezheplerin devlet desteğinin dışında bırakıldığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Zira Memlükler özelinde Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin her birinden kâdılkudât tayini şeklinde bir uygulama tercih edilmiştir. Kökeni Orta Asya Türklerine dayanan Memlükler arasında Hanefîliğin daha yaygın olduğu izahtan varestedir. Çalışmamızın konusu, Memlük emiri Yeşbek min Mehdî es-Seyfî (öl. 907/1501 sonrası [?]) ve onun Sünnî fıkıh mezheplerinin kurucu imamlarının hayatlarına dair kaleme aldığı eseri el-Menâkıbü’l-muhtasara li’l-eimmeti’l-berara olacaktır. Genel Memlük tarihi hakkında yeterli sayıda akademik çalışma bulunmasına rağmen Emir Yeşbek hakkında müstakil bir araştırma bulunmamaktadır. Emir Yeşbek’i tanıtmak gayesini taşıyan çalışmamız, bu yönü ile, alanyazındaki diğer araştırmalardan ayrışmaktadır. Devlet ricalinden bir emirin ilme nasıl katkıda bulunabileceğinin örneğini ortaya koyan Yeşbek min Mehdî’yi ilgilenenlere tanıtmak araştırmanın temel amacıdır. Üç aşama üzerine kurgulanan çalışmanın ilk iki basamağı, tarihi bilgilerin kaynaklardan tespitine ve elde edilen verilerin genelden özele doğru, önce Memlük devleti daha sonra Emir Yeşbek hakkında olacak şekilde okuyucuya sunumuna dair olacaktır. Üçüncü ve son kısım ise Emir Yeşbek’e nispet edilen el-Menâkıbü’l-muhtasara li’l-eimmeti’l-berara başlıklı terâcim-i ahvâl kitabının incelenmesine ayrılacaktır. Dolayısıyla tasviri yöntemin çoğunlukla takip edileceği çalışmada Emir Yeşbek’in eserinin tahliline ve onun ilmi kişiliğinin tespitine ağırlık verilecektir. Eser, hadis ilmi ve ıstılahına yönelim şekliyle Hanefî mezhebinin diğer merkezlerinden farklılaşan Mısır Hanefîliğinin izlerini taşıması açısından önemlidir. Müellif eserinin yazılış amacını İmam Ebû Hanîfe’nin (öl. 150/767) faziletini ortaya koymak için ileri sürülen zayıf hadisleri ayıklamak ve yerlerine sahih rivayete dayanan alternatifleri koymak şeklinde açıklamaktadır. Bu meyanda eserde kullanılan bazı rivayetler, zayıflıkları bir tarafa, mevzû oluşları sebebiyle eleştirilere konu olmaktadır. Emir Yeşbek’in kitabının bu yönü, hadisçi kimliği ile ön plana çıkan Mısır ve çevresindeki Hanefî yaklaşımın bir tezahürüdür. |
---|---|
ISSN: | 1304-1045 2791-9730 |
DOI: | 10.59777/ihad.1366761 |