Ahlâki Paniğin Müzikteki Yansıması Üzerine Bir Örnek Olay İncelemesi: “Kâinatın Aynasıyım”
İlk kez S. Cohen tarafından 1972 yılında kuramsal temelleri atılmış ve günümüzde sosyolojik bağlamda pek çok araştırmaya konu olan ahlâki panik, geleneksel ve sosyal medya araçlarının kullandığı etkin araçların başında gelmektedir. Ahlaki paniğin temelinde; toplumun belirli kesimlerini paniğe sürükl...
Saved in:
Published in: | Uluslararası Ekonomi Siyaset İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi Vol. 7; no. 4; pp. 326 - 343 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Journal Article |
Language: | English |
Published: |
15-10-2024
|
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | İlk kez S. Cohen tarafından 1972 yılında kuramsal temelleri atılmış ve günümüzde sosyolojik bağlamda pek çok araştırmaya konu olan ahlâki panik, geleneksel ve sosyal medya araçlarının kullandığı etkin araçların başında gelmektedir. Ahlaki paniğin temelinde; toplumun belirli kesimlerini paniğe sürüklemek, şeytan yaratmak, toplumu yönlendirmek ve kamuoyu oluşturmak gibi ahlâk temelli korku yaratma eğilimi yatmaktadır. Bu çalışmada ahlâki panik kavramı müzik üzerinden ele alınarak, 2015 yılında Altın Kelebek Ödül Töreninde Mustafa Ceceli’nin ‘Kainatın Aynasıyım’ adlı türkünün/deyişin sahne performansına yönelik sosyal medyada başlayan tartışmalar incelenecektir. Konunun izler kitle tarafından Alevilikle ilgili olarak hangi anlamlarla ne tür bir ahlâki panik ürettiği üzerinde durulacaktır. Çalışmada ele alınan örnek olay, Goode & Ben-Yehuda’nın (1994) ahlâki panik üzerine geliştirdiği beş temel yaklaşım üzerinden değerlendirilecektir. Nitel araştırma kapsamında çalışılan bu makale; dijital saha çalışması olarak da adlandırılan netnografik bir araştırma desenine dayanmaktadır. Bu kapsamda dokuman incelemesi, yazılı literatür taraması ve açık erişim kaynaklı verilerin derlenerek betimsel açıdan incelenmesini içermektedir. Çalışmanın sonunda; söz konusu deyişin seslendirilme biçimi açısından, topluluk tarafından “dini değerlerle alay etmekle” eş değer tutulduğu, dinleyicilerin deyişin icrasına yönelik (adeta) “özel bir alan inşa etme çabası” içinde olunduğunu ve tartışmaların içeriğinin müzik üzerinden belirli kişi veya kişileri “ötekileştirme”ye müsait bir alana dönüştürülmeye çalışıldığı söylenebilir. |
---|---|
ISSN: | 2636-8137 2636-8137 |
DOI: | 10.59445/ijephss.1500657 |