Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dudak Damak Yarıkları Konseyine başvuran bireyler ile ilgili deskriptif değerlendirme

Amaç: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dudak Damak Yarıkları (DDY) Konseyine başvurmuş olan hastaların demografik özelliklerini incelemek, yarık tiplerini, sendrom/ek anomali varlığını ve tedavi ihtiyaçlarını belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada 2014-2018 yılları arasında konseye...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Acta odontologica turcica Vol. 39; no. 1; pp. 10 - 15
Main Authors: BACIK TIRANK, Şadiye, GULSEN, Ayse, IŞIK ASLAN, Belma, UZUNER, Fatma, ÜÇÜNCÜ, Neslihan, FINDIKÇIOĞLU, Kemal, TUTAR, Hakan, GÜNDÜZ, Bülent
Format: Journal Article
Language:English
Published: 01-01-2022
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Amaç: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dudak Damak Yarıkları (DDY) Konseyine başvurmuş olan hastaların demografik özelliklerini incelemek, yarık tiplerini, sendrom/ek anomali varlığını ve tedavi ihtiyaçlarını belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada 2014-2018 yılları arasında konseye ilk kez başvuran 155 bireye (97 erkek, 58 kadın) ait kayıtlar değerlendirildi. Anamnez, klinik formu, konsey değerlendirmesi sürecinde alınan konuşma kayıtları, kulak burun boğaz muayenesi sonuçları, plastik cerrahi ve ortodonti bölümlerinin uygulamalarına ait veriler dijital ortama aktarıldı. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesi; tanımlayıcı istatistiksel analiz ve verilerin frekanslarının belirlenmesi ile yapıldı. Bulgular: Konseye her coğrafi bölgeden ve farklı şehirlerden başvuru yapıldığı saptandı. Hastaların yaşı 9 gün ile 57 yıl aralığında olup ortalama yaşları 10.2 yıldı. Konseye en fazla 0-6 yaş arasındaki bireylerin (%40.7) başvurduğu, bunu 11-18 yaş arasındaki bireylerin (%31.6) izlediği saptandı. Ayrıca, 19 hastanın ailesinde son 3 kuşakta DDY öyküsü olduğu, 29 bireyde akraba evliliği olduğu gözlendi. Bireylerde en fazla yumuşak ve sert damak ile birincil damağın tek taraflı yarıklarına (Veau III) rastlandı (n=71, %45.8). DDY ile birlikte en sık görülen şikayetler ise işitme kaybı (n=87), dil ve konuşma bozukluğu (n=61), kalp rahatsızlığı (n=8) ve mental retardasyondu (n=4). Eşlik eden sendrom olarak; 2 vakada Pierre Robin sekansı, 1’er vakada Van Der Woude sendromu, Goldenhar sendromu ve Cruzon sendromu bulundu. Sonuç: Konseye en fazla 0-6 yaş aralığındaki DDY’li bireylerin başvurduğu saptandı. Bireylerin ailelerinin %18.7’sinde akraba evliliği olduğu gözlendi. Tek taraflı DDY çift taraflı DDY’den fazla görüldü. DDY’li bireylere yüz anomalileri dışında çok farklı bölgelerde anomaliler eşlik edebilmekteydi. Ek problemlerden en sık görülen, işitme kaybıydı, ardından, dil ve konuşma bozukluğuydu, sendrom olarak ise Pierre Robin sekansı ve hemifasiyal mikrosomia idi. Objective: To assess the demographic characteristics and to determine the cleft types, the characteristics of the syndrome and additional anomalies, and treatment needs of patients referred to Gazi University Faculty of Medicine Cleft Lip and Palate (CLP) Council. Materials and Method: In this retrospective study, the records of 155 individuals (97 male, 58 female) referred to the council between 2014-2018 years were evaluated. Data obtained from anamnesis, clinical forms, speech records, ear-nose-throat examination results, records of plastic surgery, and orthodontic departments were transferred into digital media. The statistical evaluation of the obtained data was done by descriptive statistical analysis and determination of the frequencies of the data. Results: It was determined that patients referred to the council were from all geographical regions and different cities of the country. The ages of the patients were between 9 days and 57 years and the mean age was 10.2 years. The individuals were mostly between 0-6 years old (40.7 %) followed by the patients between 11-18 years of age (31.6%). Families of 19 cases had a history of CLP in the last 3 generations, and there were consanguineous marriages in 29 individuals. Unilateral cleft of the soft and hard palate and primary palate (Veau III) was the most common cleft type seen in the individuals (n=71, 45.8%). The most common problems were hearing loss (n=87), language and speech disorders (n=61) heart problems (n=8) and mental retardation (n=4). The accompanying syndromes were found to be Pierre Robin sequence in 2 cases, and Van Der Woude syndrome, Goldenhar syndrome and Cruzon syndrome, each in 1 case. Conclusion: The largest number of patients referred to the council were between 0-6 years of age. It was observed that 18.7% families of the individuals had consanguineous marriage. Unilateral CLP was seen more than bilateral CLP. Individuals with CLP were found to have additional anomalies in many different regions other than the facial anomalies. The most common additional problems were hearing loss followed by language and speech disorders, and as a syndrome; Pierre Robin sequence and hemifacial microsomia.
ISSN:2147-690X
2147-690X
DOI:10.17214/gaziaot.769246