A study on multidimensional relationships
Problem Durumu: Gelişim kuramcılarının genç yetişkinlik dönemine ilişkin olarak yaptıkları ortak açıklamalardan biri, gencin yaşamını birlikte sürdüreceği kişiyi bulma uğraşısı içine girmesi konusundadır. Bu dönemde gençten karşı cinsle yakın ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesi beklenmektedir. G...
Saved in:
Published in: | Eurasian journal of educational research no. 41; pp. 37 - 53 |
---|---|
Main Authors: | , , , , , , , |
Format: | Journal Article |
Language: | English |
Published: |
Anı Yayıncılık
01-09-2010
|
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Problem Durumu: Gelişim kuramcılarının genç yetişkinlik dönemine ilişkin olarak yaptıkları ortak açıklamalardan biri, gencin yaşamını birlikte sürdüreceği kişiyi bulma uğraşısı içine girmesi konusundadır. Bu dönemde gençten karşı cinsle yakın ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesi beklenmektedir. Gencin kurduğu yakın ilişkiler hem onun gelişimsel görevlerini başarması adına önem taşımakta hem de psikolojik açıdan genci destekleyici olabilmektedir. Dolayısıyla yakın ve romantik ilişkiler konusunda yapılan çalışmalar daha çok ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerini temel almaktadır. Toplumda üstlendikleri önemli rol nedeniyle de genç yetişkinlik döneminde bulunan üniversite öğrencilerinin karşı cinsle ilişkileri ve bunu etkileyen faktörlerin ortaya konması daha fazla önem kazanmaktadır. Yakın ilişkiler konusundaki psikolojik eğilimler ilişkide kendine güven, ilişkiye saplantı, içsel ve dışsal ilişki kontrolü, ilişki farkındalığı, ilişki güdüsü, ilişki kaygısı, ilişki korkusu, ilişki depresyonu, ilişki izlenimi ayarlama, ilişki doyumu olarak belirtilmekte ve bunlar çok boyutlu ilişkiler olarak ele alınmaktadır. Gerek yakın ve romantik ilişkiler gerekse çok boyutlu ilişkiler konusunda yapılan araştırmalarda birbiri ile paralel olmayan sonuçlarla karşılaşılabilmektediı*. Bununla birlikte cinsiyet, yaş, ilişki deneyimi gibi faktörlerin yanı sıra bağlanma stilleri, akrlcı olmayan inançlar, iyimserlik, benlik kavramı, aşk tutumları, mükemmeliyetçilik gibi kavramların önemli olduğu sonucuna varılan araştırmalar bulunmaktadır.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin çok boyutlu ilişkilerini etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Araştırmada cinsiyet, yaş, şu an ilişkisi olup olmama, ilişkisiz geçen gün sayısı, çok boyutlu mükemmeliyetçilik, öznel iyi oluş, kontrol odağı bağımsız değişkenler olarak alınmıştır. Araştırmanın Yöntemi
Araştırmada betimsel yöntem kullanılmıştır. Katılımcılar Hacettepe, Ankara ve Başkent Üniversitesi'ne devam eden 367 öğrenciden oluşmuştur. Öğrencilerin hepsine ölçeklerin uygulanmasına rağmen uygulama sırasında ya da öncesinde ilişki deneyimi olan 304 öğrencinin yanıtları analize alınmıştır. Regresyon denklemini kurarken, değişken sayısı ve değişkenler arasındaki ilişki dikkate alınarak çoklu regresyon tekniklerinden adımsal (stepwise) regresyon tekniğinden yararlanılmıştır. Analizler yapılmadan önce kategorik değişkenler kukla (dummy) değişken olarak kodlanmıştır. Buna göre cinsiyet değişkeninde kadın 0, erkek .1; ilişki değişkeninde ilişkisi olmayan 0, ilişkisi olan 1 değerleri ile kodlanmıştır. Diğerleri ise test toplam puanları dikkate alınarak sürekli değişkenler olarak değerlendirilmiştir.
Araştırmanın Bulguları: Çok boyutlu ilişki ölçeği alt testlerini yordayan değişkenleri belirleme amacıyla kurulan regresyon denklemleri bir arada değerlendirildiğinde öznel iyi oluş değişkeninin ilişkiye yüksek düzeyde odaklanma ve ilişki girişkenliği için kurulan denklemler dışındaki altı regresyon denklemine önemli değişkenlerden biri olarak girdiği görülmektedir. Benzer olarak şu an bir ilişkide olup olmama değişkeni de dışsal ve içsel ilişki kontrolü için kurulan regresyon denklemleri dışındaki altı regresyon denklemine önemli değişkenlerden biri olarak girmiştir. Gün değişkeninin ise ilişki doyumu, ilişki kaygısı/korkusu ve dışsal ilişki kontrolü için kurulan denklemler dışındaki beş regresyon denklemine girdiği görülmektedir. Bu bulgulara dayanarak öznel iyi oluş, ilişki ve gün değişkenlerinin çok boyutlu ilişki ölçeği alt test puanlarını en iyi yordayan değişkenler olduğu yorumu yapılabilir.
Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği alt testleri dikkate alındığında kendine yönelik mükemmeliyetçilik puanlarının ilişki girişkenliği ve içsel ilişki kontrolü; mükemmeliyetçilik beklentisi puanlarının dışsal ilişki kontrolü; başkalarınca belirlenen mükemmeliyetçilik puanlarının ilişki kaygısı ve ilişki izlenimi ayarlama; başkalarına yönelik mükemmeliyetçilik puanlarının ilişki doyumu için kurulan regresyon denklemlerinde önemli değişkenler arasında olduğu görülmektedir. Bü bulgulara dayanarak çok boyutlu mükemmeliyetçilik ölçeği alt test puanlarının çok boyutlu ilişki ölçeği alt test puanlarını yordamada orta düzeyde önemli olduğu yorumuna gidilebilir.
Cinsiyet değişkeni ilişki girişkenliği; yaş değişkeni ise dışsal ilişki kontrolü değişkeni için kurulan regresyon denklemlerinde önemlidir. Dolayısıyla cinsiyet ve yaş değişkenlerinin çok boyütlu ilişki alt testlerinde göreli bir öneme sahip oldukları söylenebilir. Araştırmada üniversiteli kızların ilişki girişkenliği daha yüksek bulunmuştur. Yaş arttıkça dışsal ilişki kontrolü azalmaktadır. Kontrol odağı puanları ise kurulan regresyon denklemlerinin hiçbirinde önemli değişkenler arasına girememiştir. Bu sonuç, denetim odağı puanlarının çok boyutlu ilişki ölçeği alt test puanlarını yordamada önemli bir değişken olmadığı şeklinde yorumlanabilir.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Alan yazında yer alan çalışmalarda olduğu gibi bu araştırmada da yakın ilişkilerin üniversite gençliği için önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Üniversite öğrencilerinin yakın ve romantik ilişkilerinin olması psiko-sosyal gelişimlerinin kritik bir parçasıdır. Diğer bir deyişle bu, genç yetişkin için olması gerekeni ifade etmektedir. Bu bağlamda mükemmeliyetçilik önemli bir değişken olarak karşımıza çıkabilmektedir. Üniversiteli kızlar ilişkide daha girişken olabilmektedir. Yaş ise göreli öneme sahip bir değişkendir. Kontrol odağı ise bu araştırmanın sonucuna göre üniversite öğrencilerinin çok boyutlu ilişkilerinin yordanmasmda önemli bulunmamıştır.
Araştırmada elde edilen bulgulara dayalı olarak şu önerilerde bulunulabilir. Üniversite gençliğinin öznel iyi oluşu göz önünde bulundurularak sağlıklı yakın ilişkiler ve evliliğe hazırlık konusunda psiko-eğitsel programlar yapılabilir. Bireyin yakın ilişkiler konusunda kendisini tanıması, seçmek istediği kişinin özelliklerine ilişkin farkındalık kazanması, mükemmeliyetçiliğin olumsuz yönlerini üzerinden atarak sağlıklı seçim yapabilmesi konusunda bireysel ve özellikle grupla psikolojik danışma uygulamalarının yararlı olacağı ileri sürülebilir. Bu programlar aracılığı ile hem gençlerin ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde yaşamalarına hem de öznel iyi oluş düzeylerinin geliştirilmesine yardımcı olunabilir. Araştırmanın ilişki girişkenliği ve dışsal ilişki kontrolü konusundaki sonuçları göz önünde bulundurularak, grupların ve programın yapısının oluşturulmasında cinsiyet ve yaş faktörüne dikkat edilebilir. Bu uygulamalar seminerler, konferanslar ve panellerle desteklenebilir.
Araştırmacılara yönelik öneriler ise şunlar olabilir. Çok boyutlu ilişkiler ile kızgınlık/öfke, akılcı olmayan inançlar, düşmanlık (olumsuz partner davranışları), iyimserlik ilişkisine bakılabilir. Üniversiteli çiftlere yönelik grup programları düzenlenerek, bu programların olumlu ruh sağlığı kapsamında etkililikleri test edilebilir. Evlilik yaşamı devam eden bireyler üzerinde benzer bir araştırma yapılabilir ve evlilik doyumu ile bu değişkenlerin ilişkileri gözden geçirilebilir.
Problem Statement: Close relationships formed during the young adulthood stage are important to the fulfillment of developmental tasks and may be supportive for young adults psychologically. Due to their important status within the society, it has been significant to identify the factors that affect university students' relationships with the opposite sex. Studies have revealed a relation between intimate and romantic relationships and the self-concept and perfectionism. Also, the literature includes studies on multidimensional relationships, attachment styles, family characteristics, and reactions against stressful events.
Purpose of Study: This study aims to identify the variables that affect university students' multidimensional relationships.
Methods: Participants consisted of 367 university students. Multidimensional Relationships Scale, Multidimensional Perfectionism Scale, Subjective Well-being Scale, and Rotter Locus of Control Scale were used in the study. Stepwise regression technique was used in analyzing the data.
Findings and Results: It was found that multidimensional relationships were predicted best by subjective well-being, whether relationships exist or not and the number of days without relationships, while they were predicted at a moderate level by multidimensional perfectionism. Gender and age partially predicted multidimensional relationships of university students. Locus of control did not predict multidimensional relationships.
Conclusions and Recommendations: Based on these findings, the variables of subjective well-being, relationship, and number of days appear to be the best predictors of the multidimensional relationships. Multidimensional perfectionism seems to be moderately significant to predict the multidimensional relationships. For the subjective well-being of the university youth, psycho-educational programs may be provided on healthy close relationships and preparation for marriage. According to the findings of the present study, it may be concluded that gender and age are significant factors to be considered to design the program and form the groups for relational assertiveness and external relationship control. Multidimensional relationships and anger/fury, irrational beliefs, hostility, and optimism relationships may be studied in future researches. |
---|---|
Bibliography: | TSOS |
ISSN: | 1302-597X |