Kınalızâde Ali Çelebi’nin Fıkıh Eserlerinin Tespiti
Kınalızâde Ali Çelebi (ö. 979/1572), birçok medresede müderrislik yapmış, dönemin farklı yönetim merkezlerinde kadılık görevlerini icra etmiş Osmanlı Devleti’nin seçkin ilim adamlarından biridir. Kendisi tefsir, kelam, tasavvuf, ahlak, tarih, dil ve edebiyat alanlarında eserler miras bırakmış ve ilm...
Saved in:
Published in: | BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi Vol. 10; no. 1; pp. 23 - 51 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Journal Article |
Language: | English |
Published: |
15-06-2023
|
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Kınalızâde Ali Çelebi (ö. 979/1572), birçok medresede müderrislik yapmış, dönemin farklı yönetim merkezlerinde kadılık görevlerini icra etmiş Osmanlı Devleti’nin seçkin ilim adamlarından biridir. Kendisi tefsir, kelam, tasavvuf, ahlak, tarih, dil ve edebiyat alanlarında eserler miras bırakmış ve ilme katkı sağlamış çok yönlü bir âlimdir. Görüldüğü kadarıyla Kınalızâde’nin yayımlanmış olan meşhur eseri Ahlâk-ı Alâî bağlamında önemli çalışmalar yapılarak ahlakla ilgili görüşleri ortaya konulmuşken, diğer eser verdiği alanların çoğunda kaleme almış olduğu eserler ve görüşleri kısmen incelendiğinden yeteri kadar gündeme getirilmemiştir. Bu bağlamda Kınalızâde’nin araştırılması gereken yönlerinden birisi de fakîhliği ve yazdığı fıkıh eserlerinin tespitidir. Kınalızâde’nin fıkıh eserleri incelendiğinde tabakât, mesâil (ıstılâhât-ı mütedâvile) ve fürû fıkıh konularında eserler kaleme aldığı görülmektedir. Onun tabakât eseri, Hanefî fakihlerin ictihad-taklit dereceleri ve teliflerini değerlendirdiği risâleleri incelenerek yayımlanmıştır. Kendisinin Risâle fi’l-gasb adlı küçük hacimli eseri ve vakfın “istibdâl ve isti’câr” konularını ele aldığı risâlesinin “istibdâl” kısmı da tahkik edilerek neşredilmiştir. Ancak günümüze ulaşmış olan diğer fıkıh çalışmaları ise yazma halinde olup, henüz bir ilmi çalışmaya konu olmamıştır. Yayımlanmamış fıkhî eserleri özelinde belirtmek gerekirse kaynaklarda ve kütüphane kayıtlarında birkaç eserinin birden fazla isimle adlandırılmaları veya bazısının yanlış adlandırılması söz konusudur. Bu çalışmada bir yandan Kınalızâde’nin fıkıh eserleri ve kendisine aidiyeti tespit edilmeye çalışılırken, diğer yandan da eserlerin içerikleri hakkında genel mahiyetli bilgiler sunulmaya çalışılacaktır. Bu ise ileride Kınalızâde’nin yazma halinde olan eserlerinin tahlil edilerek tahkikli neşrinin hazırlanmasına ve böylece metin olarak fıkıh müellefatı arasında yer almasına, ayrıca kendisinin fıkhî vasfının ve konumunun gün yüzüne çıkmasına vesile olması bakımından önemlidir.
Kinalizādah Ali Chelebi (d. 979/1572) was one of the distinguished scholars of the Ottoman Empire. He worked as a muderris in many madrasas and served as a qadi in different administrative centers of the period. Ali Chelebi was a versatile scholar who contributed to science and wrote works in the fields of tafsir, theology, mysticism, ethics, history, language and literature. Important studies have been conducted in the context of Kinalizādah’s famous published work Ahl al-’Alaī and his views on ethics have been explained. However, his works and views in most other fields have not been sufficiently analyzed. In this context, one of the aspects of Kinalizādah that needs to be researched is his jurisprudence; it is also necessary to identify the works of fiqh he wrote. When his fiqh works are analyzed, it is seen that he wrote works on the subjects of tabakat, masā’il (the term of art), and furu fiqh. He wrote his work on tabakat by analyzing the treatises in which the Hanafī jurists evaluated the degrees of ijtihād and taqlīd. He published a small volume titled Risāla fi al-gasb. In addition, the “istibdāl” section of his treatise on the sub-topics of waqf, namely “istibdāl and isti’jār”, has also been revised and published. However, his other Islamic legal works that have survived to the present day are still in the form of manuscripts, which have not yet been the subject of a scientific study. Among his unpublished fiqh works, a few of them are listed under more than one name in sources and library records, and some of them are given wrong titles. In this study, on the one hand, the issue of authorship of Kinalizādah ‘s fiqh works will be addressed. On the other hand, an introductory information about the contents of his works will be presented. This paper will provide a starting point for subsequent research for critical editions and publications of the manuscript works belong to Kinalizādah’s. This paper will also be an important intermediary in making Kinalizādah’s fiqh works known fiqh literature and his expertise and position in the field of fiqh. |
---|---|
ISSN: | 2148-3728 |
DOI: | 10.33460/beuifd.1274007 |