Mübarek Gecelerde Kılınan Nafile Namazların Bid‘atliği Meselesine Eleştiriler Bir Yaklaşım
Âlimler, bidʿatin dinen sapkınlık ve kabul edilmez olduğunda hemfikir olmakla birlikte bidʿatin kapsamı ve niteliği konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Âlimlerin bir kısmı bidʿatin kapsamını oldukça geniş tutup dine taalluk etmediği halde pek çok hususu bidʿat olarak kabul ederken, bir kıs...
Saved in:
Published in: | Siyer Araştırmaları Dergisi no. 16; pp. 105 - 123 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Journal Article |
Language: | English |
Published: |
30-04-2024
|
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Âlimler, bidʿatin dinen sapkınlık ve kabul edilmez olduğunda hemfikir olmakla birlikte bidʿatin kapsamı ve niteliği konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Âlimlerin bir kısmı bidʿatin kapsamını oldukça geniş tutup dine taalluk etmediği halde pek çok hususu bidʿat olarak kabul ederken, bir kısım âlimler; bidʿati, hasene ve seyyie olmak üzere ikiye ayırarak sadece bidʿat-i seyyienin batıl olduğunu söylemiştir. Sa‘deddîn et-Teftâzânî, mutaassıp kimselerin bidʿati yanlış anladıklarını belirtip yeni olan her şeyin bidʿatin kapsamına alınarak bunlara karşı çıkılmasının yanlış olduğunu ifade etmiştir. Sahâbe devrinden sonra dine yapılan bir ilaveyi veya eksiltmeyi bidʿat olarak açıklayan Birgivî Mehmed Efendi, bidʿatin bazısının küfür, bazısının ise zina ve adam öldürmek gibi büyük günah olduğunu belirtmiştir. Ebü’l-Ferec, Mevzûat isimli eserinde Regâib ve Berât gibi gecelerde kılınan namazların yanı sıra tesbih namazı başta olmak üzere kılındığında büyük sevap olduğu ifade edilen nafile namazlarla ilgili hadislerin büyük çoğunluğunun “mevzu” ve bu namazların bidʿat olduğunu söylemiştir. Âlimlerin ekseri, İbnü’l-Cevzî’nin zayıf hadislerin yanı sıra sahih ve Kütüb-i Sitte’de yer alan bazı hadislere mevzu hükmü vermekte aşırıya gittiğine dikkat çekmişler ve amelî konularda zayıf hadisler ile istidlalin caiz olduğuna vurgu yapmışlardır. İbnü’l-Cevzî’nin uydurma ve batıl kabul ettiği pek çok hadisi Beyhakî gibi meşhur muhaddislerin naklettiklerini ifade eden Süyûtî, ilgili hadislerin arasında mevzu değil de zayıf hadisler bulunduğuna işaret ederek bu yaklaşımı tenkit etmiştir. Aliyyü’l-Kārî, Regâib namazının bidʿat ve dalâlet olarak nitelemesini eleştirerek en hayırlı ibadet olan namazı kılan kimsenin kınanmaması gerektiğini savunmuş ve mekruh vakitlerin dışında nafile namaz kılmanın her zaman caiz olduğunu söylemiştir. Bu konuda özellikle Allah’a yakınlık için en önemli ibadet olan bir namazın belirli esaslar çerçevesinde kılmanın caiz olmasına ve aralarında âlim ve şeyhlerin bulunduğu meşhur zatların bu namazları kılmaya büyük hassasiyet göstermesine atıfta bulunulmuştur. |
---|---|
ISSN: | 2547-9822 |
DOI: | 10.56288/siyer.1451509 |