ŞEHİRLERİN CİNSİYETİ ve AHMET HAMDİ TANPINAR’IN KADIN ŞEHİRLERİ

Şehir ve şehir hayatının edebiyat eserlerinde işlenmesi daha çok 19. yüzyıl yazarlarıyladır. 20. yüzyılın Marcel Proust, James Joyce, Henry Miller, Lawrence Durrell gibi modernist yazarları roman-şehir veya roman-kent şeklinde tanımlanabilecek eserler yazarak üzerinde durdukları şehirleri anlatıları...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Celal Bayar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi Vol. 17; no. 3; pp. 425 - 440
Main Author: Cagin, Serife
Format: Journal Article
Language:Turkish
Published: Celal Bayar Üniversitesi 30-09-2019
Subjects:
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Şehir ve şehir hayatının edebiyat eserlerinde işlenmesi daha çok 19. yüzyıl yazarlarıyladır. 20. yüzyılın Marcel Proust, James Joyce, Henry Miller, Lawrence Durrell gibi modernist yazarları roman-şehir veya roman-kent şeklinde tanımlanabilecek eserler yazarak üzerinde durdukları şehirleri anlatılarının merkezine taşımışlar, romanın ana karakterine dönüştürmüşlerdir. Şehir anlatıları aynı zamanda kendine özgü bir dili de beraberinde getirmiştir. Bu dilin en önemli özelliklerinden biri şehirler için kullanılan dişil ve eril ifadelerdir. Türk edebiyatında Ahmet Hamdi Tanpınar, eserlerinin merkezine taşıdığı şehirlere cinsiyet atfeden, şehirleri ideal olan anima ile ilişkilendiren yazarlardandır. Anima, yani ideal ilahi kadın, sanatın ve tabiatın anlatımında Tanpınar’ın sürekli başvurduğu arketiplerdendir. Öyle ki dinî yapıları, sokak aralarındaki çeşmeleri, tabiat güzellikleri, mazi yadigârlarıyla Tanpınar’ın şehirleri daima, eski bir aynaya eğilmiş güzel bir kadın hayalini peşinden sürükler gibidir.
ISSN:1304-4796
2146-2844
DOI:10.18026/cbayarsos.596871