Birinci Dünya Savaşı’nda bahriye nazırı Cemal Paşa’nın Beyrut Limanı’nı denizaltı üssü haline getirme planı

Denizaltılar, yirminci yüzyılın en önemli harp platformları arasında yer almakta olup bir denizaltıya sahip olmak donanmaya düşman karşısında önemli bir askeri caydırıcılık sağlamakla birlikte donanmanın kendisine de hatırı sayılır bir özgüven vermiştir. Diğer taraftan denizaltıların Birinci Dünya S...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi dergisi Vol. 2022; no. 52; pp. 217 - 233
Main Author: Tuna,Ozan
Format: Journal Article
Language:Turkish
Published: Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi 2022
Subjects:
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Denizaltılar, yirminci yüzyılın en önemli harp platformları arasında yer almakta olup bir denizaltıya sahip olmak donanmaya düşman karşısında önemli bir askeri caydırıcılık sağlamakla birlikte donanmanın kendisine de hatırı sayılır bir özgüven vermiştir. Diğer taraftan denizaltıların Birinci Dünya Savaşı’nda daha fazla hareket alanı elde etmeleri onlara artık sadece Ege Denizi ve Akdeniz gibi noktaları değil okyanusları da faaliyet alanı haline getirmiştir. Devletler artık donanmalarında daha fazla denizaltı filosu ve daha deneyimli denizaltı personeli barındırmakta ve bu güçlerini de düşman devletler üzerinde kullanmakta idiler. Osmanlı Devleti ve özellikle Bahriye Nazırı Cemal Paşa da modern donanma teknolojilerini yakından takip etmekle birlikte Birinci Dünya Savaşı’nın hassas dengeleri ışığında Suriye-Filistin cephesindeki askeri harekâtı desteklemek adına Alman denizaltılarının daha etkili kullanmak için Beyrut limanını bir denizaltı üssü haline getirmeyi planlamıştır. Osmanlı Devleti Beyrut limanında etkili bir denizaltı filosu oluşturarak hem Suriye kıyılarındaki müttefik donanmasının baskısını ortadan kaldırmayı hem de Kıbrıs, İskenderiye limanı ve Süveyş Kanalı gibi müttefikler açısından oldukça önemli olan noktaları hedef haline getirmeyi düşünmüştür. Teorik olarak kusursuz gibi görünen bu planlama gerek Osmanlı donanma komutanlığının olumsuz raporu gerekse Alman denizaltı filosunun bölgeye denizaltı göndermekteki isteksizliği nedeniyle uygulamaya konuşamamıştır. Bölgeye personel sevkiyatının yanında ciddi bir maddi yükü de beraberinde getirecek olan böyle bir planlamanın uygulamaya konulamaması savaşın gidişatında bir ölçüde belirleyici olmakla birlikte çalışmamızda Alman askeri arşivinden temin ettiğimiz belgelerle Osmanlı Devleti’nin Bahriye Nezareti, donanma komutanlığı ve Beyrut liman komutanlığı arasındaki yazışmalar üzerinden donanma tarihi açısından önemli bir planlamanın nasıl uygulamaya konulamadığını ele alacağız.
ISSN:1019-469X