MÜHİMMATÜ’Z-ZEVCEYN ADLI ESERİ ÖZELİNDE ŞEMSUDDİN DÂMOLLA’NIN İSLAM AİLE HUKUKUNA DAİR GÖRÜŞLERİ

Yüce yaratıcı, insanı eşref-i mahlûkat olarak yaratması, göklerdeki ve yerdeki bütün varlıkları onun hizmetine vermesine rağmen ona hayatını tek başına sürdürebilme özelliği vermemiştir. Dolayısıyla insanın bulunduğu her ortamda toplu bir şekilde hayatını devam ettirmesi yaratılışının gereğidir. Sos...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Uluslararası uygur araştırmaları dergisi (Online) no. 21; pp. 22 - 37
Main Authors: BUĞDA, Alimcan, RIZA, Necip
Format: Journal Article
Language:English
Published: 18-06-2023
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Yüce yaratıcı, insanı eşref-i mahlûkat olarak yaratması, göklerdeki ve yerdeki bütün varlıkları onun hizmetine vermesine rağmen ona hayatını tek başına sürdürebilme özelliği vermemiştir. Dolayısıyla insanın bulunduğu her ortamda toplu bir şekilde hayatını devam ettirmesi yaratılışının gereğidir. Sosyal yaşamın sağlıklı biçimde sürmesi ve beşerî münasebetlerin barış, güven ve huzur içinde devam edebilmesi ise sağlıklı bir ailenin inşa edilmesi ile mümkün olur. Aile her ne kadar toplumsal yaşamanın önemli bir göstergesi ve toplumun temel taşını oluşturan esas amil olsa da kurulan bu ailenin korunması ve sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi bir o kadar önemlidir. Bu konuda aile bireylerinin özellikle karı-kocaların bilinçli olmaları ve kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için özen göstermeleri gerekir. Aile kuran çiftlerin karı-koca ilişkilerinde üstlenmesi gereken sorumlulukları veya vazifelerini göz ardı etmeleri ailenin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesine engel olabilir. Karı-koca arasındaki evliliğin sona ermesi çocukların yetim bırakılmasına, sosyal, psikolojik ve ahlaki bakımdan problemli yetişmelerine yol açar. Böyle durumların yaygın olduğu toplumda ise barış, güven ve istikrarın sağlanma olasılığı çok düşük olur. Bu makalede Doğu Türkistan’da yaşamış, yakın dönem ulemasından Şemsuddin Dâmolla’nın yukarıda zikredilen amaç doğrultusunda kaleme aldığı Mühimmatü’z-Zevceyn adlı eseri incelenmiştir. Bu bağlamda önce müellifin biyografisine yer verilmiş, ardından fıkhi görüşleri tahlil edilmiştir. Although the Almighty Creator created man as a ashraf-ul-makhluuq (the most honorable creatures) and put all the beings in the heavens and the earth at his service, he did not give him the ability to continue his life alone. Therefore, it is a necessity of creation for human beings to continue their lives collectively in every environment. The healthy continuation of social life and the continuation of human relations in peace, security and tranquility is possible through the construction of a healthy family. Although the family is an important indicator of social life and the main factor that forms the cornerstone of society, it is just as important to protect and maintain this family in a healthy manner. In this regard, family members, especially husbands and wives, need to be conscious and take care to fulfill their responsibilities. If couples who start a family ignore the responsibilities or duties that they should undertake in husband-wife relationships, it may prevent the family from continuing in a healthy way. The dissolution of a marriage between a husband and wife can leave children orphaned and socially, psychologically and morally problematic. In a society where such situations are common, peace, trust and stability are unlikely to be achieved. In this article, the work Mühimmatü'z-Zevceyn written by Shamsuddin Dâmolla, one of the recent scholars who lived in East Turkistan, for the above-mentioned purpose is analyzed. In this context, first the biography of the author is given and then his jurisprudential views are analyzed.
ISSN:2458-827X
2458-827X
DOI:10.46400/uygur.1276730